Günlük

Günlük: Bir kişinin yaşadıklarını, izlenimlerini, duygularını, düşüncelerini tarih belirterek günü gününe, sıcağı sıcağına yazmasına denir. Günlüklerde sanatsal bir kaygı yoktur. Çünkü kişi günlüğü başkalarının okuması için yazmaz. Günlüğün eski edebiyattaki adı "ruznâme"dir. Günlük türü edebiyatımızda fazla gelişmemiştir. Türk edebiyatında batılı anlamda yazılmış ilk günlük Direktör Ali Bey'in "Seyahat Jurnali"dir. Nurullah Ataç bu türde yazdığı yazılara "günce" adını vermiş ve "günce" terimini edebiyatımızda ilk olarak kullanmıştır. Falih Rıfkı Atay, Ömer Seyfettin, Nigâr Hanım, Salah Birsel bu türde eser veren sanatçılardandır.
www.z-turkce.com

Günlük Türünün Özellikleri:

» Olayı yaşayan kişi tarafından içtenlikle ve samimi bir şekilde yazılmalıdır.

» İnandırıcılığı yüksek yazılardır.

» Meşhur kişilerin yazdığı günlükler belge niteliği taşır.

» Yaşanan olayları çarpıtmadan yansıtır.

» Günlük, yazan kişinin kendi kendiyle dertleşmesi, konuşması, hesaplaşmasıdır.


Örnek Günlük: Bu sabah alayla hareket ettik. Hava güzeldi. Şimdi karargâha geldik. Henüz çadırlar kurulmadı. Ben çok yorgunum. Yorgunluktan biraz başım ağrıyor. Yolda mola ederken bir Turan gazetesi bulduk. Tarih 2 Teşrin-i evvel idi. Bulgaristan'ın, Sırbistan'ın münasebetlerini kestiklerini yazıyordu. Hatta Vedranye civarında bir muzafferiyetten haber veriyor... (Ömer Seyfettin, 5 Teşrin-i Evvel 'ekim')