Paragrafta Anlam Test-3

Paragrafın ana düşüncesi, serbest paragraf soruları

1. "Ben fikrimi değiştirdim, şimdi eskisi gibi düşünmüyorum." diyen adam az görülür. Bugün söyledikleri dün söylediklerine uymayanlar bile: "Ben değişmedim, dün de böyle düşünüyordum, değiştiğimi sananlar beni anlamamış." derler.
Parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
a) İnsanlar düşüncelerini ifade etmekte çoğu zaman güçlük çekerler.
b) İnsanın düşüncelerinde günden güne değişiklikler görülebilir.
c) Yaşam şartları değiştikçe insanların düşünceleri de değişir.
d) Fikirleri değişse de insanların bunu dile getirmeleri zordur.



2. İnsan her gördüğü şeyi her zaman görmüyor. Şu satırları yazdığım sırada, arkamda kitaplığın üstünde duran vazoyu hayalimde canlandırmak istedim. Ne biçim şeydi o vazo? Rengi, çizgileri nasıldı? Hatırlayamadım. Sorular zihnimde uzayıp gittikçe, oradaki vazonun varlığından bile şüpheye başladım. Çevremizden kayboldukları zaman yokluklarını ansızın hissedecek kadar bizden olan, yaşayışımıza karışan şeyleri bile çok defa görmekten uzağız. (Suut Kemal Yetkin, Denemeler)
Bu paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
a) Gördüğümüz ve görmek istediğimiz şeyler birbirinden farklıdır.
b) Hayalimizde bile göremediğimiz nesnelerin varlığı şüphelidir.
c) Hayatımızdan ansızın kaybolan kişilerin değeri sonradan anlaşılır.
d) Varlığından şüpheye düştüğümüz şeyleri her zaman göremiyoruz.



3. Günümüz ebeveynlerinin çocuk yetiştirirken yaptıkları önemli bir yanlış var. O da çocuklarını maddi olarak gereğinden fazla destekleyerek, istediklerini alarak onlara yararlı olduklarını düşünmeleri. Oysa bir çocuğun eğitiminde sevgi, ilgi, şefkat gibi manevi unsurların önemi tartışılmaz. Çocuk televizyonla, tabletle, bilgisayarla vaktini harcarsa eğiticisi anne baba değil bu cihazlar olur. Çocuklarımızın maddi ögelerden daha ziyade şefkate ve ilgiye ihtiyaçları var.
Bu paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
a) Çocuğun eğitiminde anne babanın ilgisi ve şefkati her şeyden önemlidir.
b) Çocukları teknolojiden uzak tutmak, eğitimin bir parçasıdır.
c) Anne babalar çocuklarını en iyi şekilde okutmalıdır.
d) Televizyon ve bilgisayar çocuğun eğitimini olumsuz etkileyen faktörlerdir.



4. Roma'da kaldığım yıllar içerisinde şiirin serbest ve kafiyesiz söylendiğini, aristokrat sınıf tarafından bunun da değerli kabul edildiğini gördüm. İstanbul'daki hayatımda söz ancak kafiyeli ise değerli olurdu ve manzum olmayan söze şiir denilmezdi. Bunun için bütün güzel sözler şiir formatında söylenmeye çalışılırdı. Oysa burada roman dedikleri bir uzun yazı türü vardı. Doğulu şairlerin mesnevîlerde anlattığı aşkları onlar roman diye kafiyesiz, ölçüsüz, bilim kitabı gibi yazıyorlardı. Roman, evlerin damını açıp okuyucuyu yatak odalarına götüren bir mahremiyetsizlikti sanki. Oysa şiir bütün heyecanı yüreklere yükleyen ve bu yüzden hep asil kalabilen bir tür olarak bilinir. Roman bir ifşa, şiir ise bir yaradır ve yaraları teşhir etmek ancak acıyı çoğaltır.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
a) Karşılaştırma yapılmıştır.
b) Tartışmacı bir anlatım söz konusudur.
c) I. kişi ağzından anlatılmıştır.
d) Benzetmelerden yararlanılmıştır.



5. Tarihî roman yazarı ile tarihçi arasında yorum ve değerlendirme bakımından az da olsa bir benzerlik söz konusudur. Tarihin yorumlanmasına dair çıkan kitaplarda tarihçi ile tarihî roman yazanlar arasında fiksiyon (varsayım, yapıntı) bakımından da benzerlik vardır. Tarihçinin tarihsel gerçeklikleri yeniden yorumlamasında, kendi dünya görüşü ve hayatı algılama tarzı etkili olur. İlhan Tekeli tarihçinin görevini şöyle açıklar: "Tarih, ancak bugünden geçmişe gidilerek bir bütün olarak kavranabilir ve tarihçinin yaklaşımı da bugünden geçmişe giderek tarihi anlamak olmalıdır." Tarihî roman yazarının durumu daha farklıdır. O, tarihçinin sunduğu malzemeyi, duyduklarından ve efsanelerden elde ettiği bilgiyi hayal dünyasında yoğurur, tarihî malzemeyi insana ait duygularla, yaşama tarzıyla şekillendirerek karşımıza çıkarır.
Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
a) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
b) Karşılaştırma yapılmıştır.
c) Bildirme kiplerinden geniş zaman kullanılmıştır.
d) Yazar, tarihçileri tarihî roman yazarlarından üstün görmektedir.



6. Bozkırın düzlüğünde yer alan bu şirin köy, ılık bir bayram gününü karşılamıştı. Yusuf dede her bayram olduğu gibi yine çok heyecanlıydı. Gözleri yollarda torunlarının, oğlunun ve gelininin gelmesini bekliyordu. Bir müddet sonra oğlunun arabası sokağın başında göründü. Yusuf dedenin heyecanı ve yüzündeki gülümsemesi bir kat daha arttı. Torunları arabadan inip dedelerinin yanına koştular. Onun pamuk ellerini öptüler. Heyecanla bayramlık kıyafetlerini gösterdiler. Yolda gördüklerini anlattılar. Onlar anlattıkça dede torunlarını öpüyor, bağrına basıyor, bir daha ve bir daha kokluyordu.
Bu paragrafla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
a) İkilemelerden yararlanılmıştır.
b) Altı çizili söz grubu bir deyimdir.
c) Üçüncü kişi ağzından anlatım yapılmıştır.
d) Benzetmeden yararlanılmıştır.


DİĞER TESTLER İÇİN → tıklayın